top of page

⚖️ Anlaşmalı Boşanma Her Zaman Kolay Değildir: Gözden Kaçan 5 Hukuki Risk

  • Yazarın fotoğrafı: Melis UYGURLU
    Melis UYGURLU
  • 30 Tem
  • 3 dakikada okunur

Anlaşmalı boşanma, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen boşanma yollarından biridir ve tarafların ortak iradeyle evlilik birliğini sona erdirmesini sağlar. Bu süreç, çekişmeli boşanmalara göre hem daha kısa sürede sonuçlanır hem de taraflar arasındaki uyuşmazlıkları en aza indirir. Ancak bu kolaylık, sürecin dikkatle yürütülmesi gerektiği gerçeğini değiştirmez.


Anlaşmalı boşanma, evlilik birliğini sona erdirmek isteyen eşlerin birlikte karar alarak süreci daha hızlı ve barışçıl biçimde tamamladığı bir yöntemdir. Ancak bu sürecin adı “anlaşmalı” olsa da, her yönüyle açık, net ve hukuka uygun olmayan bir anlaşma; taraflar için ileride yeni uyuşmazlıklara ve hak kayıplarına yol açabilir.


Peki taraflar "zaten anlaştık" derken neyi gözden kaçırıyor olabilir?


ree





1. 📄 Yetersiz veya Belirsiz Hazırlanmış Protokoller


Anlaşmalı boşanmanın yasal temeli, eşlerin birlikte hazırlayıp imzaladığı protokol belgesidir. Ancak bu belge, evliliğin sona ermesiyle birlikte doğacak tüm sonuçları kapsamazsa ya da yuvarlak ifadeler içerirse mahkeme tarafından reddedilebilir veya taraflar için ileride ciddi hak kayıpları doğurabilir.


🔍 Örneğin: "Eşyalar aramızda paylaşıldı" gibi soyut bir ifade yerine; “...... adresindeki taşınmaz eş A’ya bırakılmış, ..... araç plakalı otomobil eş B’ye devredilmiştir” gibi açık ve uygulanabilir hükümler yer almalıdır.


Her protokol, tarafların kimlik bilgileriyle başlar. T.C. kimlik numarası, doğum tarihi ve açık adres bilgileri eksiksiz ve hatasız şekilde belirtilmelidir. Aynı zamanda tarafların bu protokolü özgür iradeleriyle, herhangi bir baskı altında kalmadan imzaladıkları açıkça ifade edilmelidir.


Neden mi bu kadar önemli? Çünkü ilerleyen yıllarda taraflardan biri, “bu belgeyi baskı altında imzaladım” diyerek protokolün geçersizliğini ileri sürebilir. İşte bu nedenle, protokolün en başında “taraflar, tüm hükümleri serbest iradeleriyle kabul etmiştir” benzeri açık bir ibare yer almalıdır.


2. 👶 Çocukların Velayeti, Kişisel İlişki Düzenlemesi ve İştirak Nafakası


Velayet yalnızca çocuğun kimle kalacağı meselesi değildir. Boşanma sonrası çocuğun düzenli bir hayat sürmesi, hem fiziksel hem psikolojik refahının korunması gerekir. Ancak çoğu zaman protokoller bu konuyu yüzeysel geçer.


🧾 Örnek: Görüşme düzeninin yalnızca “baba çocuğu istediğinde görecektir” şeklinde düzenlenmesi hem uygulamada sorun yaratır hem de çocuğun üstün yararı ilkesine aykırıdır.


Mahkeme, görüş günlerini, saatlerini, tatil ve bayram planlarını net olarak görmek ister. Ayrıca iştirak nafakasının tutarı ve ödeme şekli de açıkça belirtilmelidir.


➡️ İpucu: “Çocuk annede kalacaktır. Baba her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günü saat 10.00 ile pazar günü saat 18.00 arasında çocuğu görebilecektir” gibi somut, takvime bağlanabilir hükümler koymak, hem ebeveynler hem çocuk açısından faydalıdır.

Mahkemeler, velayet düzenlemelerinde her zaman çocuğun üstün yararını gözetir. Bu nedenle görüşme süreleri ve koşulları da çocuğun yaşına, okul düzenine ve sosyal ihtiyaçlarına uygun biçimde düzenlenmelidir.

Ortak çocuğun velayeti kimde kalırsa kalsın, diğer ebeveynin çocuğun bakımına maddi olarak katkı sağlaması yasal bir zorunluluktur. Buna iştirak nafakası denir.


Protokolde mutlaka:

  • Nafakanın miktarı

  • Ne zaman ve nasıl ödeneceği

  • Her yıl hangi oranda artırılacağı

  • Özel okul, servis, kurs gibi ek eğitim masraflarının kimin tarafından karşılanacağı


    gibi detaylar açıkça yazılmalıdır.


➡️ İpucu: Artış oranı için “her yıl TÜFE oranında” gibi standartlaştırılmış ifadeler kullanılabilir.

Aksi hâlde, ileride taraflar arasında eğitim masraflarının paylaşımı konusunda yeni davalar gündeme gelebilir.


3. 💰 Mali Haklardan Bilinçsiz Feragat


Sırf sürecin kısa sürmesi adına taraflardan biri yoksulluk nafakasından, tazminattan veya mal rejimi taleplerinden feragat edebilir. Ancak bu kararlar çoğu zaman geri alınamaz ve maddi açıdan zorluk yaratabilir.


⚠️ Protokole yazılacak “taraflar birbirinden herhangi bir talepte bulunmayacaktır” gibi genel ifadeler, aslında önemli hakların da terk edilmesi anlamına gelebilir.

Boşanma sonrası yeni bir hayat kurmaya çalışırken bu haklardan mahrum kalmak, ekonomik olarak ciddi sıkıntılar yaratabilir.


Protokolün en hassas bölümlerinden biri, taraflar arasındaki mali düzenlemelerdir. Bu kapsamda:


  • Yoksulluk nafakası talep edilecek mi?

  • Talep edilecekse, miktarı ne olacak? Süresi ya da artış oranı belirtilecek mi?

  • Taraflardan biri diğerine manevi tazminat ya da maddi tazminat ödeyecek mi?

  • Mal paylaşımı yapılmış mı, yapılacak mı? Hangi mallar kimde kalacak?


Bu soruların her biri, protokolde net ve açık cümlelerle yanıtlanmalıdır.Aksi hâlde taraflar boşanmış olsa bile, ayrı bir mal rejimi davası ya da nafaka davası açılabilir.


➡️ İpucu: Eğer mal paylaşımı yapılmışsa, “taraflar birbirlerinden mal rejimi kaynaklı herhangi bir alacak veya hak talep etmeyeceklerini kabul eder” gibi cümlelerle bu açıkça belirtilmelidir.

4. 🏠 Aile Konutunun Hukuki Statüsünün Atlanması


Evlilik süresince yaşanılan konutun maliki her kim olursa olsun, bu yer hukuken “aile konutu” sayılır. Protokollerde bu konutun durumu açıkça belirtilmezse, ileride taşınmazın devri, satışı ya da tahliyesi gibi konular yeniden hukuki sürece dönüşebilir.


📌 Aile konutunda oturmaya devam edecek eşin korunması açısından, tapuya “aile konutu şerhi” konulması ya da bu yerin kullanım hakkının açıkça belirlenmesi gerekir.


5. 🖋️ Mahkeme Onayı Olmadan Boşanma Geçerli Olmaz


Taraflar anlaşmış, protokolü imzalamış, hatta mal paylaşımı yapmış olabilir. Ancak bunların hiçbiri, mahkemenin önünde sözlü olarak onaylanmadığı sürece hukuken geçerli değildir.


🚫 Taraflardan birinin duruşmaya katılmaması, son anda anlaşmadan dönmesi ya da protokolü kabul etmediğini beyan etmesi hâlinde, dava reddedilir ve süreç yeniden başlar.


Bu nedenle, protokolün duruşma günü okunup, eşlerce açıkça ve özgür iradeyle onaylandığı tutanağa geçirilmelidir.



🔚  Kolay Görünen Yol, Riskli Olabilir


Anlaşmalı boşanma, dışarıdan bakıldığında pratik ve kolay bir çözüm gibi görünse de; hukuki alt yapısı zayıfsa ya da haklar açıkça tanımlanmadıysa, barışçıl ayrılıklar bile yeni hukuki süreçlere dönüşebilir.


Tarafların, sadece “ayrılalım yeter” bakış açısıyla değil; haklarını, çocuklarını ve gelecekteki yaşamlarını düşünerek hareket etmeleri gerekir.Her anlaşma kolay değildir. Önemli olan doğru hazırlanmış bir anlaşmadır.

 

1 Yorum

5 üzerinden 0 yıldız
Henüz hiç puanlama yok

Puanlama ekleyin
Misafir
30 Tem
5 üzerinden 5 yıldız

Allah yolunu açık eylesin. İnsanlara ışık oluyorsun👏💐

Beğen

BİZE ULAŞIN

Ücretsiz ön görüşme planlamak ve sorularınız için bize ulaşın.

İlgili Alan
bottom of page